15 Şubat 2009 Pazar

iki kitap bir bot bir de aptal kuş


dakikalardır elimi yazmak için klavyeye her uzatışımda cik cuk cuk diye öksürük krizine giren aptal bir kuş evet. şakir. sinir etti beni panik oluyorum elim ayağım titriyor. yemek yemeği bir türlü öğrenemedi kaç senedir. sürekli bir yerlerine kaçırıyor. al işte şimdi de kapşonuma tünedi. neyse. biz kitaplarımıza geçelim.




efenim ilk kitabımız platon-seçmeler.


bu kitapla beraber benim sokrata aşık olmam yine yeni yeniden. kesinlikle okunması gerektiğini savunduğum insanın ufkunu geliştiren bir kitap. hem sonuna sokratesin savunmasını da koymuşlar :) en büyük seçme olarak. ve ben tekrar okuduğumda olayları daha geniş görebildiğimi farkettim. iyi olur efendim okuyunuz...





gelelim korshunova - felsefe nedir e

diyalektik materyalizmi savunduğunu düşündüğüm marksist bir filozof. felsefik temellerin açılımları tanımları farkları çok güzel verilmiş kitapta. örnekler net ve yalın bir dille anlatılmış. bir paragraflık cümlelere pek rastlamıyoruz ya da ben dikkat etmedim. tam not alına alına okunucak kitaplardan. okuyorsunuz dili de akıcı olduğu için çok okudum sanıyorsunuz bir bakıyorsunuz 7 sayfa olmuş ancak oysa ki siz 20 sayfa okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur. bilgiler o kadar sık ama rahat verilmiş kitapta. temellendirme açısından kitabımızı çok takdir ettim tavsiye de ediyorum.



botumuza gelelim.
her giyip dışarı çıktığımda arkadaşlarımın aa yooo hayıııığğğrr diye tepki gösterdiği yağmur botlarım iki gündür hayatımı kurtarmaktalar. onu da anlamam ama hadi anladım diyelim kızılayda kocaman kocaman göllerin oluşmasını, yaya yollarında dahi; peki ankamall civarında bildiğin giriş yolu üzerinde bile bu göller ne arıyor. sizin ayaklarınız cambul cumbul su ve çamur olurken benim ayaklarım daimi kuru falan. bilmem farkında mısınız?
herkese tavsiye ediyorum efendim kullanılabilirlik açısından.
hayatımın en doğru kararı imiş o botları gördüğüm anda istiyorum diyip cebimdeki son kuruşa kadar bu botlara yatırmam. (tabi sadece bu botlara değil o arada bi çok şey geçti o kasadan benim poşetime ama.. neyse )


ve son olarak toyiki mi toykiki mi ne bir şey olmuş toy'r us lar. ne biliyim. zorla soktum erdemi kendim de girdim. dayanamam pek öyle yerlerin önünden geçerken, bakmadan bişeyler almadan uzaklaşmaya. en son kendime 5 ytl ayırdım burdan 5 ytl civarında bişey almadan çıkmam derken üzerinde kocaman bir zürafa deseni olan yastık bana göz kırptı. aynı reyondaki yastıklarımız daha pahalı olmasına rağmen üzerinde fiyat yazmayan yastığımızı kasaya okuttuğumda ufak bir çığılık atmama neden oldu :) sevinçten kendisi.
ne için mi?
efendim kütüphane sever bir insan olarak ve kırmızı koltuklarda ölene kadar kitap okumayı dünyanın en huzur dolu işi adleden biri olarak, elbetteki peluş köpeğim süt ten sonra bir yastık beni nasıl rahatlatıcak anlatamam. sütü göbeğime yastığı kafamın altına koyarak her gün 1 saat kitap okumak beni artık tüm stresslerimden arındırıcak.
:)




ek: dünya üzerinde bu kadar çok idiyot olduğunu bilmezdim. eskiden ben de öyleydim. oh may gudnıss bu gun sevgililer günü çok önemli yılbaşı beş önemli falan derdim. insanlara gülünce bu 'sevgililer günü'nde büyüdüğümü anladım. birbirlerini yediler. sen beni aramadın sen aradın yok geç aradın erken aradın görüşemedik görüştük diye. abi ayıp. bence sevgililer gününü insanlar ayrılsın zina olmasın diye akp çıkarmalıydı. o kadar çok insan ayrıldı ki. -eh facebook da bi nevi dedikodu ve merak tatmini. yoksa mini feed nedir di mi?- yani yazık acıdım. insanlar birbirlerini kırdılar. ağır kelamlar ettiler. gerek yok. uygun ise buluşursunuz değilse boşverin. birbirinizi sevgililer günü için mi seviyorsunuz daha mı değerli geliyorsunuz birbirinize o günde? öyleyse yazık. gerçekten. çünkü seven adama her gün sevgililer günü - yüklenen anlamla-
herkese her gün sevgililer günü yılbaşı her gün her gün doğuyoruz lan.
:)
yazık.



ha bir de o kadar insan öldü ne yılbaşısı ne eğlencesi diyen bi çok insanın bi kız kendisine versin bi erkek kendisini sevsin diye gidip israil mallarına parayı yatırma ihtimalinin ironik olasılığını düşündükçe daha da bir gülüyorum :)
ayrı bi idiyot da benim tabi :)
sçs jnmss kib <3 :p~~
falan.




günün şarkısı : ilhan irem - don kişot
şu an dinlediğim şarkı : bülent ortaçgil - yağmur




dışarıda inanılmaz tatlı bir kar var... :)

Hiç yorum yok: