uzak yollardan geldim. yorgun ruhumu dinlendirebileceğim bir yer aradım uzunca süre. bir dolu kalbe girdim çıktım kendimi tanımaya çalıştım dikkatlice. tam herşeyden vazgeçmiş kanatlanmak üzereyken tökezleyip omuzunun üzerine düşüverdim. bin yıllardır aradığım ruhumun yarısını bulduğum andı gözlerimden yaşların boşaldığı. usul usul sokuldun tenime, içime işledi sesin duruşun ve derimin içinde nefes alır oldun herşeyinde. usulca geceler boyu öptüğüm bedenin aslında kendimden başkası değildi. bin seneler öncesinden yitirdiğim gözlerine baktıkça kendimden başkasını göremiyordum. duruşun sesin tenin gözlerin burunun dudakların ellerin, farklı bir boyuttaki yanılsamalarımdan daha fazlası değildi. ruhumda bedenimde tenimde var olan tüm eksikleri tamamen kapadın, bana kendimi hatırlattın. lanetlenmiş bir biçimde bin senelerce kilometrelerce ötelerden gelen ruhumu huzura erdirdin sen benim.
hayallerimin eksik kalan kilit noktasıydın. rüyalarımda gördüğüm, usul usul gezindiğim patikalarda aradığımdın sen benim. seninle silindi tüm arayışlarım huzursuz dolanışları ruhumun. seninle dokunmaya başladım bedenime. seninle hissetmeye başladım bin senelik geçmişin izini barındıran küflü bir aşkı yeniden. seninle yeşerdi içimde rüzgarın tohumları. seninle çıkmaya başladı sesim. rüzgarı bedenimde seninle hissettim, ruhumu güneşin içinden ellerinle çekip çıkardın, esaretimi yok ettin...
peki ya şimdi neredesin ?
not: tamamlanmamıştır. gerçi bana sorulursa tamamlandı ama içimden bir ses tamamlanmadığını söylüyor inatla. ve hatta başlığı yarım yapacakken elime hakim olan bir güç giriş yap dedi istemsizce. sanki daha birşeyler var sanırım yazamadığım henüz. bakalım ne zamana... ve sanki bu herşeyin başlangıcı gibi.
randajad.
2 yorum:
girişler hep duygusal başlar.
Yorum Gönder