az önce beyaz şekerli leblebi atıştırıyordum ders çalışmaya başlamadan önce.
birini koydum masanın üzerine diğerini aldım tek gözümü kapadım
ve baş parmağımla fırlattım
tık... diye bir ses duydum...
gülümsedim kocaman.
sonra içimden bu parçayı dinlemek geldi.
ve arkadaşlarım
a bi gün fizik çimlerinde misket oynayalım mı diye sormak geldi...
ama sorumu hazırladım bile..
misket oynayan elime mum diksin!!!
ve hatta üzerine de istediğimiz kadar beyaz leblebi ve şekerli beyaz leblebi yiyebiliriz.
belki sonra da hayali bir oyun oynarız
mesela, birimiz o çizgi filmlerde gördüğümüz kız olabiliriz istediğimizde uçabiliriz bazılarımız beyaz atına binip pamuk prensesi öpebilir ve hep beraber olup voltranı oluşturabiliriz...
:)
hhey!
ben uzun zamandır gözlerimi kapadığım
da kaçtığım patikaya gitmedim.
ziyaretin sırası belki de tam da bu gece yarısıdır ?
free hugsss
unutmadan,
miskete bakınca içindeki o kuşa benzeyen ya da belki bilmediğimiz ama aslında çok da iyi bildiğimiz ama hatırlayamadığımız bişeye benzeyen şekillerin nasıl da çekici geldiğini unutan var mı ki ? :)
3 yorum:
Ben varım ama bütün misketlerimi yeğenime verdim gösterişli bir seramoniyle..
müselles de biliyormusun sen, biliyorsan onu da oynarız beraber...
bir an perdeyi araladım ve küçükken sokokta misket oynadığımız o zamanlar toprak şimdi ise asfalt olan yola baktım.
hey gidi eskiler...
Yorum Gönder