11 Haziran 2009 Perşembe

hayaller

İnsanı yaşlandıran zaman değil.

Ya da belki dolaydı yoldan sadece. İnsanı yaşlandıran hayallerinin olmaması. Hayal kurmaması. Zaman geçip de büyüdükçe artık, eskiden başımı yastığa koyduğumda hayallerimi kurmadığımı farkettim. Her şey o kadar sıradanlaştı ki. 'yarın ne yaparım?' düşüncesi en fazla ya da hayattan isteklerin gecelere sunulması..
Kitap okurken akıllara gelen 'olmayacak' düşlerin geri planlara, olmayacakları bilindiği için gayri ihtiyari atılıyor olması.. Bir renksizlik... Her hayalin olmayacağını bilmekten kaynaklı bir düş kırılığı ve büyümüş olmanın farkındalığı ile yaşanan burukluk.
Çok sevdiği bir müziği dinlerken insanın düş kurmaya engel olma istedi, hayalleri aptalca bulma eğilimi...
Dediğim hayaller yalnızca geleceğe dairse rengi pembeden beyaza giden balonlar içersinde zihinlerimize sunulurlar ancak.. Oysa ben bunlara hayal demem bunlar isteklerimizdir. Hayal dediğin en olmayacak şeyi kurgulayıp kendine orada bir yer edinip yaşamaktır, yaşadığın hayattan çok uzaklarda. Her gün başka biri olabilme istediği hayal dediğim.

Oysa ki hayır. Ben hayallerimi olmayacakları gibi kurguladım dün gece ve gözlerimi - belki tarihte bile hiç olmamış olan - 14. yy İrlanda kraliçesi olarak kapadım gerçek hayatıma..

Komik mi?
Değil.
tek bildiğim güzel ve çocukça saf olduğu...









günün sözü:
severim ben seni candan içeri
yolum vardır bu erkandan içeri.
...
beni bende demen bende değilim
bir ben vardır bende benden içeri
...
Süleyman kuş dilini bilir dediler
Süleyman var Süleyman'dan içeri.
....
senin aşkın beni benden alıptır
ne şirin dert bu dermandan içeri...
-----------------
yunus emre.

2 yorum:

Buğra dedi ki...

Ben eskiden de hayal kurmazdım, şimdi de kurmuyorum. Bilemedim.

karalahana dedi ki...

yanılsamalar hayatta geri kalmaya sebep.