22 Mart 2010 Pazartesi

iyelik eki

soğuk sokaklar ardımda ve,

peşin sıra hiç dinmeyen ayak seslerim.

köşe başı fısıltıları doldurur içimi

ve ne zaman baksam yollardadır sokak orospuları

sarıya çalar bedenleri ve her daim hazırdır sokak lambaları

kuytusunu bırakmamak adına tüm gölgelerin.

Ne zamandır kirli bu şehir yoksa bir tek gidişin mi yaktı tüm gökleri

bilebilsem, ardınsıra gelmiyor olurdum adım izlerimin yıttiği sokaklarda

ağzı bozuk fahişeler ve ter kokan bedenler

ağır sigara dumanları ve içimde kül olan bir ben daha.

Gitme Kadın, iyelik eklerimden daha uzaklara...

ağır is kokuyor tüm sokaklar ve bu şehrin havası

kanser gibi iniyor ciğerlerime

ve ellerim yokluğundan sıcak şimdi

ve kalbim yanıyor, mecalim yok nefes alacak.

sarılığa boğulduğum şehrin bok kokulu sokaklarında

adımlarım tekliyor, bedenim zil zurna.

aldığım nefes is, verdiğim çürümüş

utanmasam adını dizerim tüm naralarımın peşi sıra

da... Kadın! Gitme iyelik eklerimden uzaklara....

Hiç yorum yok: